Alcatel-Lucent Enterprise, yeni nesil iletişimi anlattı

Sunduğu ürün ve uygulamalarla yenilikçi bir iletişim dönemi başlatan Alcatel-Lucent Enterprise Genesys, dünya çapında müşteri ve iş ortaklarını Prag'da bir araya getirdi.

Bu yılki teması "Change The Conversation" olarak belirlenen Genesys G-Force etkinliği kapsamında sosyal medya ve yeni nesil iletişim araçlarının getirdiği dönüşüm anlatıldı. Bilgisayarla telefonu entegre ettiği günden bu yana sektörde pek çok ilke imza atan Genesys'in örnek uygulamalarının da ele alındığı etkinlik 1000'den fazla firmaya ve 1400'den fazla katılımcıya ev sahipliği yaptı.

Etkinliğe Türkiye'den, aralarında Akbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, TEB, SBS Türkiye, Digiturk, Albaraka, ISKI, Connect ve Finansbank'ın da bulunduğu pek çok firma da katıldı. Farklı ülkelerden basın mensupları ve analistlerin takip ettiği etkinlik, sosyal medyada yaşanan dönüşümün getirdiği yeni trendleri gözler önüne serdi.

Alcatel-Lucent Enterprise Genesys Satış Direktörü Murat Tipi, etkinlikle ilgili olarak "Bu sene onuncusu gerçekleştirilen G-Force etkinliğine ülkemizden 25 firma ve yaklaşık 80 kişilik bir katılım gerçekleşti. Öncelikle müşterilerimizin göstermiş olduğu bu ilgiye teşekkür ediyorum. Bu etkinlik kapsamında ayrıca gerçekleştirilen sunumlarda ülkemizde çağrı merkezi sektörünün rakip ülkelerle rahatlıkla boy ölçüşebilecek ve uluslararası rakiplerine müşteri hizmetleri konusunda fark atabilecek düzeyde olduğunun altı bir kez daha çizilmiş oldu. Açık platformlar, akıllı telefonlar ve sosyal medya sayesinde ortaya çıkan yeni iletişim olanaklarını verimli kullanma konusunda yol gösterici

bir etkinlikti. İletişimin genişleyen dünyasında yeni nesil araçları kullanmak basit gibi görünse de aslında çok profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor. Genesys açık ürün platformu ve birleşik iletişim alanındaki tecrübesi sayesinde bu ihtiyaca en iyi yanıt verecek çözümleri sunuyor. Bununla birlikte çok uzun zamandır, müşterinin kurumlara ulaşabildiği tüm kanalları, araçları ve altyapıyı tek bir platformdan yine tüm iletişim yöntemlerini kapsayacak şekilde yönetme, yürütme, izleme ve raporlamayı gerçekleştiriyoruz. Artık yeni iletişim çağında back office, front office olarak ayrıştırılan yapılar kalmadı. Dolayısıyla bizde Genesys olarak bu ihtiyaçları adresleyerek müşterilerimizin sadece iletişim ihtiyaçlarını değil iş akışlarını da yöneterek çok verimli bir platform sunuyor, müşterilerimizin müşterilerine izlenebilir, daha hızlı, verimli ve etkin hizmet vermelerini sağlıyoruz" dedi.

Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Alcatel-Lucent Enterprise EMEA Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Tom Eggemeier artık sosyal medyanın gerçek ve önemli bir iletişim aracına dönüştüğünü anlattı. Twitter'daki mesajların yüzde 50'sinin akıllı telefonlardan gönderildiği örneğini veren Eggemeier "Marka iletişimi sosyal medyaya doğru kayıyor, tüketicinin mutsuzluğunu dile getirme şekli değişiyor. Tüketicinin beklentileri farklılaşıyor ve yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle önce firmanın iletişim anlayışında bir değişiklik yapmak gerekiyor" dedi.

Alcatel-Lucent Uygulamalar Grup Başkanı Paul Segre ise bugün gelişen ve yaygınlaşan iletişim araçlarıyla birlikte eskilerin de var olmaya devam ettiğini belirterek, en doğru yaklaşımın birini tercih etmek yerine tümünü bütünleşik bir şekilde kullanmak olduğunu ve bütün iletişim yöntemlerinin stratejinin bir parçası haline gelmesi gerektiğini söyledi.

Alcatel-Lucent Enterprise Genesys, Genesys Partner Program kapsamında EMEA bölgesinden 12 iş ortağına da "En İyi İş Ortağı Ödülü" verdi. Ödül alan firmalar belirlenirken müşteri memnuniyetiyle ilgili kriterler göz önünde bulunduruldu.

Ana konuşmaların dışında 20 ayrı oturumun yapıldığı etkinlikte, birleşik iletişimin önemi vurgulanırken, müşteri memnuniyeti için tüm iletişim araçlarının entegre şekilde kullanılması gerektiği mesajı verildi.

Firmalara yeni iletişim araçlarını bütünleşik bir şekilde kullanmaları için çözümler sunan Alcatel-Lucent Enterprise, akıllı telefonlar, Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya araçlarıyla ilgili ileri uygulamalar sunuyor.

İnternet bankacılığı dolandırıcılığında yeni yöntem

Sanal Banka Mağdurları Derneği Başkanı Cem Polatoğlu, ''tek kullanımlık şifre'' uygulaması sayesinde sanal banka dolandırıcılığının yüzde 70 oranında azaldığını, ancak, dolandırıcıların yeni yöntemler geliştirdiğini bildirdi.Polatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle bireysel internet bankacılığına giriş için SMS'le gelen ''tek kullanımlık şifre'' kullanımının zorunlu hale geldiğini hatırlattı.

Bu uygulamanın internet bankacılığında dolandırıcılık olaylarına büyük ölçüde çare olduğunu belirten Polatoğlu, ''Zaten dünyanın hiçbir yerinde güvenlik önlemleri isteğe bağlı değil, mecburidir. Türkiye'de ise tek kullanımlık şifrelerin gönderildiği SMS'ler ücretlendiriliyordu ve kullanımı müşterinin tercihine bırakılıyordu. Sonunda bu mecbur kılındı. Tek kullanımlık şifre uygulamasından sonra dolandırıcılıklar yüzde 70 oranında azaldı, ancak, yeni yöntemler gelişti. 2010 yılının başından, 2011'in ilk 3 ayına kadar binin üzerinde dolandırıcılık başvurusu aldık'' dedi.

Polatoğlu, eskiden, bankadan gelen e-posta ya da bankanın gerçek sitesiymiş görünümü verilen sahte siteler vasıtasıyla şifre ve parolaları ele geçirme yöntemiyle kullanıcılar dolandırılırken, bu kez çok daha farklı yöntemle, cep telefonun SIM kartı elde edilerek dolandırıcılık yapıldığını kaydetti.

-NASIL YAPILIYOR?-

Bu uygulamanın ''araya girme yöntemi'' olarak adlandırıldığını belirten Polatoğlu, şöyle devam etti:

''Bunun için mağdurun kimliğinin detayı ya da fotokopisi temin ediliyor. Dolandırıcılar bunu işbirlikçilerden de elde edebiliyorlar. Örneğin, Türkiye'de en ufak bir şirkete giriş yapılırken bile kimliğinizi bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Kimlikler anne ve baba ismi de dahil birçok bilgiyi içeriyor. Bunlar kötü niyeti kişilerce toplanıp, belli ücret karşılığı satılmakta. Büyük şirketler bile istemeden bu tür dolandırıcılıklara aracı olmakta.

Dolandırıcı, bu şekilde elde ettiği kimlik bilgileri ya da fotokopisiyle GSM operatörüne başvurup, mağdurun telefon numarası için yeni bir SIM kart çıkartıyor. Sonra kimlik bilgilerini ve çıkartılan SIM karta SMS'le gelecek tek kullanımlık şifreyi kullanıp, internet bankacılığından hesabı boşaltıyor. Mağdur durumu fark edene kadar iş işten geçmiş oluyor.''

-ÇÖZÜM ÖNERİSİ-

Bu tür dolandırıcılığın önüne geçmek için, tüm dünyada 1,5 dolar değerinde bir cihazın kullanıldığını belirten Polatoğlu, şöyle devam etti:

''Söz konusu cihazı bilgisayarınızın USB girişinden bağlayıp, bankaca verilen kartınızı bu cihazdan geçirip, kart şifrenizi giriyorsunuz. Banka da canlı olarak sizin orada olduğunuzu anlıyor ve o zaman işleminizi yapıyor. Dolandırıcının sizi soyması için şifre ve parolanızı bilmesi yetmiyor, kartınızı çalmak ve şifresini de bilmek zorunda. Bu uygulanırsa, dolandırıcılıklar hemen hemen bitecektir.

Türkiye'de müşterinin isteği üzerine bu sistemi sağlayan bir iki banka var. Tüm bankalar bu sisteme geçmeli ve zorunlu hale getirilmeli. Türkiye, dünyanın en çok sanal soygun yapılan ülkelerinden. Bizim kadar çok yasal boşluk bulunan az ülke var. Dünyanın hiç bir yerinde müşterinin soygundan sorumlu tutulduğu bir anlayış yok. Banka önlemleri dört dörtlük almadıktan sonra, soygundan kendisi sorumludur.''

Bu dolandırıcılık yöntemlerine kanmayın!

MASAK uyardı!
Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanı Mürsel Ali Kaplan, vatandaşları internet yoluyla gerçekleştirilen ‘ön ödeme dolandırıcılığı’ konusunda uyardı.

Kaplan, “Bu konuda faaliyet gösteren uluslararası şebekeler, Türkiye için de ciddi tehdit haline geldi’’ dedi. Ön ödeme dolandırıcılığında, sahte belgelerle desteklenen maske hikâyeler kurgulandığını ve bunları desteklemek amacıyla profesyonel görünümlü web siteleri kullanıldığını kaydeden Kaplan, bu sitelere girildiğinde, maskeyi kuvvetlendirilen her türlü imajın yaratıldığını, buna karşılık bağlantı linklerinde herhangi bir bilgiye ulaşılamadığını anlattı.

Kaplan şöyle konuştu: “Türk insanında (az verip çok alma) huyu vardır ya, bu tür taleplere olumlu yanıt veriliyor. Çok sayıda şikâyet geldi. Biz de, oldukça fazla sayıda takibat ve araştırma yaptık. Bunları suç tipleri haline getirdik. Emniyet Genel Müdürlüğü’nü de bilgilendirdik.

İŞTE EN ÇARPICI DOLANDIRICILIK ÖRNEKLERİ
* Kişiler, maildeki adresi tıkladığında sahte banka sitesine yönlendiriliyor ve internet bankacılığı şifreleri elde ediliyor. Piyango çekilişinden ödül (para, tatil ve uçak bileti) kazanıldığına dair bir e-mail gönderildiği ve mesaj alındıktan sonra işlem bedeli veya başka isimle belirli ödeme istendiği tespit edildi.

* Borsada işlem yapan kişiye gelen e-posta yoluyla insanlara bir şirket hakkında gerçek dışı cazip bilgiler verilerek, kişilerden hisse karşılığında para toplamaya yönelik dolandırıcılık girişiminde bulunuluyor.

LimeWire Alternatifi En İyi 4 Dosya Paylaşım Programı

Bilindiği gibi LimeWire dün Amerika’dan gelen bir mahkeme kararıyla durduruldu. LimeWire üreticileri telif hakkı problemleriyle boğuşurken, bu durumdan etkilenen kullanıcılar mecburen dosya paylaşımı için alternatif arayışına girdiler. Burada hem kullanım hem de kalite açısından LimeWire’a en çok benzeyen programları biraraya getirdik. Yeni bir dosya paylaşım programı arayışındaysanız önerdiğimiz programlardan birini deneyebilirsiniz.

Ares: Tamindir‘de LimeWire’ın ardından en çok indirilen 2. dosya paylaşım programı olan Ares müzik, video, resim, yazılım ve doküman arayışlarınıza en iyi cevap verecek alternatiflerden. Ares’in Türkçe dil desteği Türk kullanıcılar tarafından tercih edilmesinde önemli rol oynuyor.

FrostWire: Tamamen ücretsiz oluşunun yanında yüksek hızıyla dikkat çeken FrostWire, kapsamlı müzik indirme aracıyla rakiplerinin bir adım önüne geçiyor.

BearShare: LimeWire alternatifi Türkçe yazılımlardan bir diğeri olan BearShare dosya paylaşımı yanında kapsamlı profil sayfalarıyla sosyal paylaşıma da önem veriyor.

iMesh: Müzik dosyası paylaşımında kapsamlı arşiviyle iddialı olan iMesh, aynı zamanda müzik videolarını HD olarak izleyebileceğiniz kullanıcı dostu bir dosya paylaşım programı.